İnsan, makine değildir. “Bitti” dediğinde hemen bitmez. Çünkü bir ilişkide tek bir bağ ile bağlı değiliz.
Bu bağlar;
Zihinsel,
Duygusal,
Ekonomik,
Sosyal
Fiziksel
5 bağın birden bitmesi mümkün değil. Resmi olarak bitse de kalbimizde ve zihnimizde bitmesi en uzun zaman alandır. İnsan, aklında ve kalbinde biri varken başka birini ne kadar sevebilir? Başka birine ne kadar emek verebilir? Başka birine ne kadar dürüst olabilir?
Lakin çoğu insan, ayrılık acısını yaşayıp, kendi öz gücüyle toparlanmak yerine başka birine yaslanarak ayağa kalkmayı seçiyor. Bunun için de yara bandı ilişkiler yaşıyor. Ve farkında olmayan kurtarıcı eş buluyor. Oysa yara iyileştikten sonra da yara bandı düşmeye, kurtarıcının da misyonunun bitmesiyle de yeni sorunlar başlıyor. O halde sağlıklı bir ilişki için önce eskinin bitirilmesi (arınma) gerekir.
Nadas sürecinin faydaları
Boşanmışsa;
– Ayrılığın taziyesini tutma
– Kendini tanıma (Şu an ne istiyorum, neden boşandım, bu yaşamda ne arıyorum vb. gibi)
– Yalnızlıkla başa çıkmayı öğrenme
– Eski eşiyle yeni süreci oturtma (nafaka, velayet, çocuklarla hakkında iletişim şekli, sınırlar)
– Kök ailesinin boşanmaya alışması
– Sosyal çevrenin boşanmayı benimsemesi,
– Eski eşe, çocuklara ve çevreye karşı suçluluk, pişmanlık duygularından arınma
– Kararını tartma, kararlılığı test etme süreci
– Yeni bir ilişki için enerji toplama
– Yeni birine, eski ilişkiden kalanları aktarmamak için sakinleşme
– Ekonomik olarak toparlanma
Flört ayrılığı ise;
– Kendini toparlama
– Taziyeyi tutma-bitirme
– Kendini, eski ilişkisini, tercihlerini otopsi yapma
– Ne istediğini fark etme
– Ekonomik, fiziksel ve sosyal olarak hayata dönme
– Yalnızlıkla başa çıkmayı öğrenme
– Kendi öz gücüyle bir süre ayakta durmayı deneme-başarma
Esas olarak biten bir ilişkiden sonra ilişkilere ara vermek, kendini toparlamak için çok iyi bir fırsat. Kendine yatırım yapma, yalnızlığıyla yüzleşme, üretken olma, ertelenmişlikleri yaşama, yeni hedefler belirleme gibi birçok adım için alan sunmakta.
Ayrılık sonrası hemen ilişkilere atılırsak ne olur?
Nasıl ki bir bardağın dibinde bir yudum çay varken onu bitirip, bardağı yıkamadan o bardaktan su içemiyorsak, kalbimizde bardak gibidir. Birini tam bitirip, kalbimizi eskisinden arındırmadan yeni birini alamayız. Bardaki çay üzerine su dökersek ne çay ne su olur. Bitmeyen birinin üzerine yeni birini alırsak yaşadığımız şey ne eski ne yeni olur. Denersek adı ilişki değil, çelişki olur.
Hemen birini alırsak;
– Biten ilişkinin niye-neden-nasılları havada kalmış olur.
– Biten ilişkiden ders ve anlam çıkarmamızı engellemiş olur.
– Yeni ilişkinin tadını çıkarmaktan çok, eskinin acısını atmaya odaklanmış oluruz.
– Ayrılık acısı, suçluluk, pişmanlık nedeniyle hesapsız ve bize uymayan birini seçme riskimiz olur.
– Kalbimizdeki acıyı ve hüznü atmadan üzerine mutluluk koymaya çalışamayacağımız için tutarsız ve çatışma dolu bir sürecimiz olur.
Sonuçta nadas süreci, iyileştirir, yüzleştirir, güçlendirir. Acıya dayanma ve kendi başına çözme gücünü ortaya çıkarır. Yeni tercihimizi daha sağlıklı yapmamızı, daha çok çabalama ve tahammül etme gücümüzü sağlar.
Aile, Evlilik ve İlişki Danışmanı
Serhat Yabancı