Ameliyat sonrası burun şekli kadar burun derisinin estetik görünümü de çok önemlidir. Burun estetiği ameliyatı direkt yüz bölgesine yapılan bir müdahaledir. Bu müdahaleden sonra burun bölgesi uzun süre bantlı kaldığı için özellikle burun cildinde olmak üzere yüzün genelinde yağlanma ve buna bağlı olarak siyah nokta ve sivilcelenme sorunları ortaya çıkabilir. Burun cildinde ameliyat sonrası beklenen yağlanma ve akne oluşumu maske kullanımının da zorunlu olması sebebiyle ciddi bir sorun haline geldi.
Burun estetiği ameliyatının arttığının ve bu durumun cilt problemlerindeki artışı da beraberinde getirdiğini kaydeden Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Mustafa Demir, özellikle pandemi döneminde bu durumun önüne geçebilmek için önerilerde bulundu.
Burun derisinin temizliği düzenli yapılmalı
Ciltte çok sayıda yağ ve kıl üniteleri olduğunu belirten Demir, “Burun estetiği sonrası uygulanan alçı ve bantlama, yağ üretiminin artmasına ve ölü deri hücrelerinin cilt kanallarını ve gözenekleri tıkamasına neden olur. Bu dönemde bakteriler de bu gözeneklerde birikip çoğalır. Bu durum ciltte belirgin yağlanmayla beraber içi iltihap dolu sivilce dediğimiz oluşumlara neden olur. Yeteri kadar ve doğru şekilde temizlenmeyen burun cildinin gün boyu maske altında kalmasıyla birlikte artan nem ve sıcaklığın da etkisiyle bu cilt problemleri iyice can sıkıcı hale gelebilmektedir. Ameliyat sonrası dönemde maske kullanımının da etkisi ile ‘Rosase’ denilen ve burun, çene ve yanak bölgesinde kızarıklık veya sivilce benzeri küçük kırmızı kabarcıklar da gelişebilir. Bu dönemde şiddeti ve sıklığı artan bir diğer cilt hastalığı da burun kenarlarında ve sakal bölgesinde kızarıklık, pullanma ve kepeklenmeye sebep olan seboreik dermatit dediğimiz egzamadır. Bu durumun önüne geçebilmek için burun ve beraberindeki burun derisinin temizliğini çok iyi bilmek ve cilt bakımını zamanında ve yeterli sıklıkta yapmak çok önemlidir. Hastanın cilt kalınlığı ve yapısına bağlı olarak cildin toparlanma süresi değişebilir. Genellikle kalın ve yağlı ciltlilerde bu süreç ince ve normal ciltlilere göre daha uzundur. Bu yüzden kalın ve yağlı cilde sahip hastalar sabırlı olmalı ve cilt bakımını ihmal etmemelidir” dedi.
“Cilt bakımı için en uygun zaman duş sonrasıdır”
“Rinoplasti ameliyatından sonra cilt bakımı kişinin cilt yapısına göre değişse de bandajlar çıktıktan hemen sonra cilt sağlığına dikkat edilmeli ve uygun bakım yapılmalıdır” diyen Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yüz bölgesi günde en az iki defa cilt tipine uygun su bazlı temizleyici jeller ile uygun şekilde yıkanmalı ve onarıcı kremler ile bakım yapılmalıdır. Özellikle burun cildinin yağlanmasına müsaade etmeyecek sııkta bu yıkama periyotları tekrarlanmalıdır. Seramid ve hiyalüronik asit içeren hafif nemlendiriciler ile nemlendirme ve uygun bariyer kremler ile korunma sağlanmalıdır. Ameliyattan sonraki süreçte yağlanmayı en aza indirmek için yoğun içerikli nemlendirici kullanmaya ara vermek, yağ oranı düşük nemlendiriciler alternatif olarak su bazlı nemlendiricilerin tercih edilmesinde fayda vardır. Daha iyi bir yüz görünümü için bu bakım ihmal edilmemeli ve cilt bakımı ürünlerini seçiminde hekimin tavsiyeleri dikkate alınmalıdır. Yağlanma ve siyah noktalardan kurtulmak için kullanılacak ürünlerin uygulanması için en uygun zaman, duştan sonrasıdır.”
Maske takılacağı zaman makyaj yapılması önerilmiyor
Ameliyat sonrası birinci aydan itibaren cilt bakımı programına peeling işlemini de ekleyerek gözeneklerin tıkanmasının önlenebileceğini belirten Demir, “Güneşten ve terlemeye sebep olacak durumlardan kaçınılmalıdır. Sıvı tüketilmesi mutlaka artırılmalı, sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlığı edilmelidir. Maske kullanılacağı zamanlarda makyaj yapılması gözenekleri tıkayacağı için önerilmez. Ayrıca yoğun makyaj hem egzamayı hem akneyi artıracağı için ameliyattan sonraki ilk aylarda bu uygulamadan kaçınmak daha doğru olacaktır. Cilt bakımı sırasında cilde yapışacak maddeler kullanmaktan kaçınmak ve kanama riskine karşı ilk üç ay aşırı sıcak su ve buhardan yüzü korumak gerekir. Özellikle yüz bölgesine sürülen kalın kapatıcılar sivilce oluşumunu hızlandırır. Gün içinde sıklıkla kullanılan kolonya ve dezenfektanları yüz bölgesinden mümkün olduğunca uzak tutulmasında fayda vardır.” ifadelerini kullandı.
“Ameliyat sonrası süreçte koruyuculuğundan emin olduğunuz pamuklu ve iç kısmı yumuşak maskeleri tercih edebilirsiniz. Pamuklu maskeler kullanılarak cerrahi maskelerin cilt üzerinde yapacağı tahrişi azaltabilirsiniz” önerisinde bulunan Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ayrıca kullanılan maskenin telli olmasına ve tel kısmının burun bölgesine sıkı temas etmeyecek şekilde ‘U’ şeklinde katlanmasına dikkat edilmelidir. Gün boyu kullanılan maskenin sık sık değiştirilmesi gerekiyor. Eğer pamuklu maske kullanılıyor ise ve ertesi gün yıkanmadan ya da temizi ile değiştirmeden kullanılırsa yüz temizliği yapılmış olsa bile kirli maskeden yağ ve ter maruziyetine bağlı olarak akne oluşumu tetiklenebilir. Pamuklu maskeleri yıkarken kullanılan deterjanlara bağlı hassasiyeti olan kişilerde alerjik egzamalar gelişebilir. Böyle durumlarda yumuşatıcı kullanmamak ve deterjan yerine sabun tozlarıyla yıkamak kontakt dermatit dediğimiz alerjik egzamalardan koruyacaktır.”
İlk altı aya dikkat
Burun cildi hassas olduğundan, ameliyat sonrası ilk altı aylık süre içerisinde direkt güneş ışınlarına maruz kalmasını engellemek gerektiğine dikkat çeken Demir, “Burun cildinin sağlıklı kalması için yaz aylarında maske takılsa dahi güneş kreminin burun ve çevre dokularına uygulanması çok önemlidir. Güneş kreminin 50 faktör olmasına dikkat etmek gerekir. Uzun süre dışarıda kalınacaksa güneş kreminin her dört saatte bir uygulanmasında fayda vardır. Cilt bakımı sırasında cilde yapışacak maddeler kullanmaktan kaçınmak ve kanama riskine karşı ilk 3 ay aşırı sıcak su ve buhardan yüzü korumak gerekir. Unutmamalıyız ki burun ve beraberindeki burun derisinin iyileşme süreci devam etmektedir. Cilt bakımı sırasında burun bölgesine yumuşak ve hassas davranmak gerekir. Ameliyattan önce kullanılan cilt bakım ürünlerine aynı şekilde devam edilebilir. Ameliyat sonrası dönemde yeni ürünler denendiği taktirde birtakım alerjik reaksiyonlar ve irritasyona bağlı istenmeyen durumlar görülebilir.” dedi.
Op. Dr. Mustafa Demir, “Bütün bahsettiğimiz kurallara ve uygulamalara dikkat edilmesine ragmen yağlanma, siyah nokta ve sivilce oluşumu devam ediyorsa stres ve diyet alışkanlıklarını gözden geçirmekte fayda vardır. Glisemik indeksi yüksek gıdalar ve süt ürünlerinin akne gelişimini tetiklemesi sebebiyle fazla tüketilmemesi gerekir.” sözleriyle uyardı.