Hayat, içinde başlangıcı ve sonu olan her şeyi barındıran bir yolculuktur. Kimi zaman bu yolda karşınıza biri çıkar ve size bu yolda birlikte yürümeyi teklif eder. Siz de yanınıza bir yol arkadaşı arıyorsanız bu teklifi kabul eder ve her şeye rağmen bu yolda birlikte yürürsünüz. Birlikte ağlar, birlikte güler ve birlikte seversiniz. Biriniz düşerse, diğeri onu ayağa kaldırır. Gittikçe buna alışır, hatta bu durumun bağımlısı olursunuz.
Zamanla birlikte yürüdüğünüz bu yolda, yol arkadaşınız daha az aramaya, daha az görüşmeye ve daha az sevmeye başlar. Ama siz bu durumu sorun etmezsiniz. Çünkü gerçeklerin farkına varamayacak kadar tozpembe rüyalar silsesine dalmışsınızdır.
Her şeyin güzel gitiğine inandığınız bir gün sevgiliniz karşınıza geçip ayrılmak istediğini söyler. Ne olduğunu, onun neden birden değiştiğini sorgular suçun onda olduğunu düşünürsünüz. Peki ya bu kadar güzel giden ilişkinizin bitme sebebinin sizin kötü giden her şeye karşı kör ve sağır kalmanız olduğunu söylesek ne dersiniz?
Büyük ihtimalle şu anki iç karışıklığını yaşamanıza neden olan bu ayrılık isteğinin sebebi, sizin ilişkinize karşı takındığınız bu ‘üç maymun’ tavrıdır. Yani sevgilinizin size karşı yaptığı olumsuz eleştirilere kulaklarınızı tıkamanız, ayrılma noktasına gelen ilişkinizin bitiş sinyallerini görmeyişiniz ve düşündüklerinizi ‘’Sevgilim bu söylediklerimden hoşlanmayabilir’’ endişesi ile söylemeyişinizden bahsediyoruz.
Bu durumun sinyallerini daha önceden aldınız
Siz fark etmeseniz de ‘ayrılık çanlarının’ çaldığını duydunuz. Sevgilinizin mesajlarınıza geç cevap vermeye başlamasında, sizle buluşmamak için bahaneler uydurduğunda ve dış görüşünüz ile ilgili birden başlayan olumsuz eleştirilerde ilişkiniz için ayrılık çanları çalıyordu. Size bu durumu özellikle vurgulamamızın sebebi hatalarınızı anlamanız ve şu an içinde bulunduğunuz kritik duruma göre hareket etmenizi istememizdir.
Olayı analiz edin
Şu an kafanızdan birçok düşüncenin geçtiğine eminiz. Ancak sakin olmalı ve durumu iyi analize etmelisiniz. Yani sevgilinizin neden böyle bir istekte bulunduğunu anlamalı ve ilişkinizi rayına oturtmak için ne yapabileceğinize bakmalısınız. Çünkü bunca zamandır hayatınızda olan sevgiliniz ile ilgili gereken tüm bilgiye yalnızca siz sahipsiniz ve ancak siz bu ilişkiyi kurtarabilirsiniz.
Karar verin
Artık ilişkinizin neden bu duruma geldiğini ve düzeltmek için ne yapabileceğinizi anladıktan sonra yapılacak ilk iş, bu ilişkinin kurtarılmaya değip değmediğine karar vermek olacaktır. Çünkü artık bitme noktasına gelmiş bir ilişkiyi rayına oturtmak için büyük bir efor sarf etmek gerekir. Eğer karşınızdaki kişinin bunca emeğe ve zahmete değmeyeceğini düşünüyorsanız, ona istediğini verip önünüze bakmanız en iyisi olacak. Eğer onun buna değdiğini düşünüyorsanız, hazır olun başlıyoruz.
Karşınıza alıp konuşun
Sevgiliniz ile sorunun ne olduğunu konuşmaktan korkmayın. Unutmayın ki konuşmaktan korkarsanız sevgiliniz, ‘eski sevgiliniz’ olacak. Onu karşınıza alın ve neden böyle bir şey istediğini enine boyuna konuşun.
Eski mutlu günlerinizi hatırlatın
Genelde erkeklerin uyguladığı bir taktik olan ‘eski mutlu günleri hatırlatma taktiği’ doğru hamleler ile uygulandığında kadınlar için de en iyi sonuç veren taktiklerden biridir. Sizi sevgi sözcüklerine boğduğu zamanları ve neden sizi sevdiğini hatırlayın ve hatırlatın. O zamanlarda sergilediğiniz tavırları tekrar takının ve ona bu ilişkinin kurtarılabilir olduğunu gösterin.
Onu sevin
Bir erkek ne kadar itiraf etmek istemese de en az bir kadının ihtiyaç duyduğu kadar sevgiye ve ilgiye muhtaçtır. Büyük ihtimalle o da sevildiğini hissetmek istiyordur. Onu tekrar elde etmenin en kesin çözüm veren yolu onu sevdiğinizi hissettirmenizdir. Ona şefkat göstermeniz ve kendini değerli hissettirmeniz gerekir.
Kabullenin
Her şeyi denemenize rağmen eğer olmuyorsa, bu ilişkinin bittiğini kabullenin ve önünüze bakın. Yaptığınız bunca fedakarlığa rağmen size geri dönmek istemiyorsa, üzgünüz artık onun için bu ilişkinin kurtarılabilir bir yanı yok.
Bu durum için kendinizi yıpratmayın. Siz harika bir kadınsınız ve sizi hak eden adamı bulacaksınız…